SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TERECCÜL BAHSİ

<< 4187 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا ابْنُ نُفَيْلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِي الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ شَعْرُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَوْقَ الْوَفْرَةِ وَدُونَ الْجُمَّةِ

 

Aişe (r.anha) şöyle demiştir.

 

"Rasûlullah (s.a.v.)'in saçı vefreden daha fazla cümmeden kısa idi.

 

(kulak yumuşağı ile omuzlan arasında îdi)

 

 

İzah:

Tirmizî Libas; İbn Mâce Libas; Ahmed b Hanbel. VI, 108, 118.

 

Tirmizî bu son hadis için "basen garip sahihtir" der.

 

Hadîsin Tirmizî'deki rivayetinde; Hz. Âişe Nebi (s.a.v.) Efendimiz'le kendisinin aynı kaptan yıkandıklarını da ilâve et­miştir. Ayrıca Tirmizî'nin rivayeti bunun tam aksine "Cümmenin üstünde vefrenin altında idi" şeklindedir.

 

Âvnü'l-Mabud'da, Tirmizî ile Ebû Davud'un rivayetleri arasındaki fark konusunda şöyle denilmektedir. "Tirmizî'nin rivayetinden maksat saçın ulaştığı yere nisbetledir. Yani Rasûlullah (s.a.v.).'in saçı cümme'nin üstünde ve vefrenin de aşağısında idi. Ebû Davud'un rivayeti ise saçın uzunluk ve kısalığına nisbetledir. Yani Efendimiz'in saçı Vefreden uzun cümmeden kısadır. Bu durumda rivayetler arasında bir çelişki olmadığı ortaya çıkmış oluyor."

 

Metni terceme ederken Vefre ve cümme kelimelerini aynen aktardık.

 

Vefre: Kulak yumuşağına ulaşan saç demektir.

 

Cümme: Omuzlara kadar varan saça denilir. İkisinin arasındaki saçı da lemme denilir.

 

Bu babın ilk hadisinin izahı esnasında da belirttiğimiz gibi Nebi Efendimiz'in saçının, kulağının yansına kulak yumuşağına, omuzuna ve omuz ile kulak yumuşağı arasına kadar olduğu görülmüştür. Bu, efendi­mizin saçlarının değişik halleri ve değişik zamanlar ile ilgilidir.